Gece demişken aklıma geldi.Gece başladım okumaya, ilk anda ben ısınamadım kitaba -ilk 10-15 sayfada- ama kitapta öyle bir sahne oldu ki deli deli gülmeye başladım.Eğlenceli ve uzun bir kahkahaydı.Sanırım ondan sonra merakla ve şevkle okudum veee an itibariyle bitirdim kitabı.Hadi yoruma geçelim:
Söylediğim gibi konu malum, ama ilerleyişte biraz farklılık vardı.Sanırım şunu da belirtmeliyim, en azından benim okuduğum kitaplardan farklıydı.Fantastik ögelerin bulunduğu kitaplarda bir benzerlik veya bir aşinalık söz konusudur.Hani sanki siz olayı zaten biliyorsunuzdur.Ama ben bu kitapta bu hissi yakalayamadım.Bu kesinlikle kötü bir durum değil.
Dünya "Melekler" tarafından saldırıya uğramıştır.Evler,binalar yıkılmış, insanlar delirme noktasında, aç, saldırgan ve tehdit altında.Bu olay gerçekleşeli çok değil bir bir buçuk ay olmuştur.İşte burda ortaya Penryn ve ailesi çıkar.Ailemiz üç kişiden oluşmakta.Aklı bir gidip gelen anne, tekerlekli iskemleye mahkum Paige ve aileyi ayakta tutmaya çalışan kızımız Penryn...
Ortaya bir grup melek çıkar.Ama gelin görün ki kendileriyle ilgilenmekten onları umursamazlar bile.Bu bir kavga sahnesidir.Bir grup tek bir meleğe saldırmakta, kılıçlar çekilmiş dövüş pozisyonları alınmış.Gelin görün ki ne kadar güçlü de olsanız 5 kişiyle baş etmek zordur.Bu da meleğimizin kanatlarından olmasına mani olmaz.
Yazar olayları tüm çıplaklığıyla anlatmış.Vahşiyse vahşi, kötüyse kötü.Yer yer tüylerimin ürperdiğini söylemeden geçemeyeceğim.
Birde çiftimizin arasındaki ilişkiye değinmeli diye düşünüyorum.Burda ne tutkulu bir aşk, ne de romantik duygular söz konusu.Değer verme, önemseme, hoşlanma? Evet belki.Zaten o durumda daha fazlası imkansız gibi.
Tabi doğal olarak hemen 2. kitaba baktım ama malisef daha yurtdışında bile çıkmamış.
Uzun lafın kısası okunacaklar listesine eklemeniz gereken bir kitap derim ben..
Alıntı:
“Hele bir daha yap, daha ne oluyor diyemeden belini kırarım senin.”
“Hindi gibi bağlanmış biri için çok iddialı laflar bunlar. Ne yapacaksın yani! Ters dönmüş kaplumbağa
gibi eğile büküle yanıma gelip ısıracak mısın beni?”
“Senin hakkından gelmek işin kolay kısmı, önemli olan, bunun ne zaman olacağı."
"Doğru dedin. Yapabilecek olsan çoktan yapardın.”
“Belki de beni eğlendiriyorsundur"
***
Kulağa ölümcül bir neşe gibi gelmesini umduğum bir sesle, "Bakın burada ne varmış?" diye sordum.
“Michael, Gabriel, gelin de şuna bir bakın," diye geriye seslendim, güya kalabalıkmışız gibi. Aklıma Michael
ile Gabriel’den başka melek adı gelmemişti. “Bu maymunlar bizlerden birine saldırabileceklerini düşünüyorlar
anlaşılan."
Adamlar donup kaldılar. Herkesin gözü bendeydi.
O anda, nefesimi tutarken ihtimaller odanın içinde rulet çarkı misali dönüyordu.
Derken, çok ama çok feci bir şey oldu.
Sağ kanadım sallandı, sonra biraz aşağı kaydı. Düzelteyim, daha sıkı tutayım diye uğraştım ama
kanat bu sefer aşağı yukarı oynamaya başladı.
Herkesin olup bileni kavraması için geçen o uzun saniyede, meleğin gözlerini devirdiğini gördüm.
Hayatında daha rezil bir şey görmemiş ergenler gibiydi. Kimileri doğuştan nankör oluyor.
5/4.75
Aşık oldum galiba.Bir kitap bu kadar iyi yazılmamalı.
Yazık günah bizlere.Hayallere dalıyoruz sonra.
Yazık günah bizlere.Hayallere dalıyoruz sonra.
Temel Bilgiler:
Orjinal Adı :Angellfall
Seri Bilgisi: Penryn & the End of Days
Seri Sırası : 1
Goodreads Puanı : 4.30
Yazar Adı :Susan Ee
Yayın Evi : Dex Kitap
Bitiş:30.04.2013
Bende bayılmıştım. Harika bir şeydi. Hele sonlara doğru ölüp ölüp dirilmiştim. Bir de Raffe'me yapılanlar... ah,ah! Ne kadar üzülmüştüm. =( Yorumunu okuyunca, tekrar bir okuma isteği geldi içime. =) Ellerine sağlık. =) Son olarak Raffe'ye tonlarca kalp yolluyorum. <3 ^_^
YanıtlaSilRaffe'ye olanlara bende çok üzüldüm..hani bu olmamalıydı..beklemediğim bir sondu.
Silumarım yazar ikinci kitapta bizi mutlu eder...merakla bekliyoruz Ekim'i..