Çekiliş (16 - 23 Ağustos )

Bu görselden nefret ettim çok dandik ya.Ama napayım photoshopumun olduğu pc abimde :(

Merhaba kitapsever arkadaşlarım! Hepinize kucak dolusu selamlar.Bu benim ilk ve belkide son çekilişim...
Konuya değinmeden önce kısaca -inanmayın kesin uzun olacak- bir kaç şeyi dile getirmek istiyorum.
Ben okumayı cidden çok severim.Her boş vakit bulduğumda da okurum.Sizin gibi :)

Eskiden çevremde değil kitap alıp okuyan, okuma aşkımı anlayan insanlar bulmak dahi zordu.Kendimi toplum içinde birazCIK tuhaf hissetmedim değil vakti zamanında.Ama sonra...İnterneti keşfettim.Hayır icat felan etmedim ama orada benim gibi okumayı seven bir çevre edindim.Hiç biriyle yüz yüze tanışmadım.Belki resimsel olarak da görmedim.Ama kitap okumayı sevdiklerini benimle aynı tutkuyu paylaştıklarını hep bildim.

Blogda yorum ve kitapla ilgili şeyler dışında hiç post yazmamıştım.Bu yüzden biraz acemilik çekiyorum.Birde eğer ben düşündüklerimi yazıya dökmüşsem oku oku bitmez.Bu huyumu bazen hiç sevmiyorum.Neyse.Bu konunun sebebi ziyareti bir yarışma yapmak istemem.Aslında yarışma yapmak pek benlik değil.Beni biraz tedirgin ediyor.O kitabı okumak isteyen bir sürü kişi var ve ben hepsinin okumasını istiyorum.Sadece bir kişiye verebilmek üzüyor beni.Dilerim ki herkes okuyabilsin.

Neden mi?

Yaşadığım yerde kitap alabilme imkanım pek yok.Çünkü doğru düzgün bir kitapçı yok.İnternet alışverişi de bana göre değil.Bu yüzden zamanında çok kitapsızlık çektim.Buna istinaden artık elimdeki kitapları hediye etmeyi, başkalarının da okumasına vesile olmayı çok seviyorum.Aptallık mı?Bence hayır.Hani elbette kitaplık oluşturmayı kitaplarımı biriktirip hazinem haline getirmeyi istiyorum.Ama lütfen ne demiş bilir kişi - :) - hayat paylaşınca güzel.Bende hediye ettiğim kitabı alıp okuyan üstüne üstlük birde okuduğunu seven insanları görünce ne yapayım biriktirmeyi.Belki gelecekte bir gün biriktiririm ama şimdi vakit hediye etme ve paylaşma vaktidir.

Neleri hediye etsem diye düşündüm.Zira kitapları ya hediye ediyorum ya da kütüphaneye bağışlıyorum."Kütüphane mi?" demediniz değil mi?Zira ben sık sık kütüphaneye gider kitapları okurum.Bazı okurlar var.Kendine ait olmayan kitapları okumuyorlar.Yahu KÖPEK GÖRDÜYSEN KAÇ KİTAP BULSUYSAN OKU! .Felsefe bu yani.Neyse fazla uzattım kurallara ve hangi kitabı hediye etmek istediğime geçeyim.

Kurallar:

Sadece sorulardan istediğiniz beş tanesini bu postun altında cevaplamanız yeterli.Ama hepsini cevaplarsanız çok mutlu olurum merak ediyorum çünkü.Bloğu, facebook sayfasını takip etmenize gerek yok.Beğeniyorsanız paylaşımları zaten takip edersiniz beğenmiyorsanız boş yere kalabalık yapmasın bence.Gereği yok :)Ah birde kitap okumayı sevin yeterli.

Gerekli Bilgiler:

Soruların başına yazılması gerekenler...
Ad-Soyad

Mail adresiniz 

Yarışma Süresi:

16 Ağustos - 23 Ağustos

Yarışma 24-25 Ağustosta açıklanacaktır.

Not:

Arkadaşlar merak ettiğiniz yada sormak istediğiniz birşey olursa sorularınızı çalıştığım için akşam saatlerinde cevaplayabilirim.Gecikmeler için şimdiden özür dilerim.

Sorular:

1)Kitap okumaya nasıl başladınız?Buna biri mi yoksa bir şey mi etken oldu?
2)Sizdeki bu okuma tutkusu karşınızdakiler de nasıl bir etki bırakıyor?Olumlu-olumsuz tepkiler?
3)Bir kitap alırken en büyük etken nedir sizde?Tavsiye? Kitap Kapağı? Konusu? vs.
4)En sevdiğiniz tür kitaplar(fantastik, historical vs.) nelerdir?Ve bu türde bir örnek veriniz.
5)En çok kitap okuduğunuz yer, mekan yada nesne ?
6)Kitaplardaki karakterlerle zaman zaman özdeştiririz kendimizi, ya da hayran oluruz.Erkek karaktere aşkımızı sunarız (erkek okuyucular ne yapar bilmiyorum) vs.Sizin aşık/hayran olduğunuz favori karakteriniz kim?Nesini beğendiniz bu zatı alinin?
7)Birde nefret ettiğimiz, saçını başını yolup sokağın ortasında evire çevire...öhöm öhöm.İşte şey..İbreti aleme rencide etmek istediğiniz bir karakter var mı?
8)Sonunu sevmediğiniz bir kitabın/serinin yazarı siz olsaydınız, sonunu nasıl yazardınız?

9)Judith MacNaught okudun mu daha önce?Okuduysan yada okumadıysan kitapları hakkında düşüncelerin neler?

10)Bu şart olmamakla birlikte yarışmayı duyurursanız çok sevinirim.Belki bu kitaplardan birini okumayı çok isteyen birileri vardır.

Hediyeler:

Düşündüm taşındım ne hediye etsem diye.Kitap okumayı bende alışkanlık mı desem tutku mu desem ne desem bilemedim, böylesi ileri bir evreye taşıyan kitaplardan birini hediye etsem dedim.
Judith McNaught kitaplarının yeri bende çok ayrıdır.Historical romanceları bir yana birde günümüz kitapları yok mu?Cennet, Kusursuz..Immm bayılırım.Yeni basımlarının bulunması biraz zor muymuş ne.Bilemiyorum ama ben Judith hediye etmek istiyorum iki kişiye.

Hangi kitaplarını mı?

İçinde Aşk Saklı ve Sonsuza Kadar.

Kitaplardan birkaç alıntı...

Sonsuza Kadar...

*

-Jason dalgın,buğulu bir sesle. "Seni şu Arnold'dan başka hiç öpen oldu mu, gerçek anlamda?"
-Victoria "Andrew," diye düzeltirken
dudakları zor zaptettiği bir gülüşle kıvrıldı.
-"Her erkeğin öpüşü aynı olmaz, bunu biliyor muydun?"
-Victoria kendini tutamayarak kıkırdadı."Gerçekten mi?Kaç erkekle öpüştün?"

*

''Birinci isim genç Lord Crowley.Benden Victoria'ya kur yapmak için izin istedi.''
''Olmaz acele kararlar veren bir çocuk...''
''Sonraki kim?''
''Crowley'nin arkadaşı Lord Wiltshire..''
''Çok genç. Sonraki?''
''William Rogers. Uzun boylu, muhafazakâr, olgun akıllı ve yakışıklı bir adam.
Ayrıca İngiltere'nin en zengin ve soylu ailelerinden birinin varisi. Sanırım Victoria için çok uygun.
''Hayır.''
''Hayır mı? Neden?''
''Rogers'in ata binişini sevmiyorum.''
''Ata-... Pekâlâ . Listemdeki son isim Lord Terrance. Hem çok iyi ata biner, hem de harika bir adamdır.
O da uzun boylu akıllı va varlıklı. Muzaffer bir edayla arkasına yaslandı. Evet, bakalım onda ne bulacaksın?
Jason'ın çenesi tehditkar bir şekilde kasıldı. ''Ondan hoşlanmıyorum.''
''Onunla evlenecek olan sen değilsin''
Jason koltuğunda öne doğru eğilerek elini masaya vurdu. Sıkılmış dişlerinin arasından,
''Ondan hoşlanmıyorum dedim,'' diye soludu . ''O kadar!

*

İçinde Aşk Saklı

*

Piyano çalar mısınız Whitney?" diye sordu düşes.
"Yalnızca birilerinin keyfini kaçırmak istediğim zaman."
"Peki şarkı söyler misiniz?"
"Evet, fakat malesef ses ahengime en ufak dikkat harcamadan. "
"Bayan Stone..." diye lafa karıştı Vanessa. "İyi yetiştirilmiş fakat şan ya da çalgı eğitimi almamış bir İngiliz hanımefendisine rastlamak hakikaten ilginç doğrusu. Tam olarak ne gibi hünerleriniz var acaba?"
Clayton:" Whitney çok iyi kur yapar. Pek çok dil bilir ve bildiği tüm dillerde hakaret edebilme yeteneğine sahip oluşu kesinlikle takdir edilmektedir. Satrançta adil, yalnızlık oyununda acemi ve binicilik konusunda usta bir kadındır. Sapan fırlatmada rakip tanımadığını iddia eder ki ben bu yeteneğine şahit olmadım. Tanık olabildiğim bir diğer yeteneği de oyunculukta usta oluşudur. Yeteneklerinizi layığıyla sıralayabildim mi hanımefendi?"

*

Whitney,''Peki..sence..Margaret...Şey..Sence güzel bir kadın mı?''
''Aslında bu hoşuma gidiyor,''dedi Clayton gülerek.Whitney'in diğer kolunu tutup genç kadını kendine doğru çekti.
''Ne demek istiyorsun?''
''Senin evli bir kadın gibi,özellikle kıskanç bir eş gibi davranman çok hoşuma gidiyor demek istiyorum.''
Whitney Clayton'ın bu haklı yorumunu duyunca tepeden tırnağa kıpkırmızı kesildi.''Birazcık bile kıskançlık yok içimde.Olması için de bir sebep yok ayrıca.Çünkü ne sen bana aitsin ne ben sana.''
''Tabi çoktan imzalanmış,bizi birleştiren şu yasal evlilik sözleşmesini hesaba katmazsak.''
''Anlamsız bir sözleşme o.Çünkü benim fikrim alınmadan düzenlendi.''
''Fakat buna rağmen onur duyacağın bir sözleşme,''dedi Clayton.
Whitney,biraz dargın biraz da kızgın bir yüz ifadesiyle genç adama baktı.''Bu sonu gelmeyen tartışmalardan sıkıldım artık.Neden Paul'ü sevdiğimi anlamak istemiyorsun?''
''Sevarin'i umursamıyorsun bile.Bunu kendi ağzınla söyledin bana.Hemde pek çok kez.''
''Ben hiçbir zaman öyle birşey söylemedim.Ben...''
''Ne zaman seni kollarıma alsam....''diye iddialı sözlerini sürdürdü Clayton.''Bana kalbinde Sevarin'e yer olmadığını belli ettin.''